Cem Ofset Matbaacılık Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emre Duran’’ İhracat oranımızı artırmak ana hedeflerimizdendir.’’
Emre bey ; Matbaa ve ambalaj sektörünün 2024 yılı nasıl geçti sizden dinleyebilirmiyiz?
2024 yılı matbaa ve ambalaj sektörü için birçok zorluk ve fırsatın bir arada yaşandığı bir yıl oldu. Yüksek enflasyon, ihracat açısından durağan giden döviz kurları, faiz oranlarının yüksekliği ve artan maliyetler gibi ekonomik sıkıntılar, sektörün büyümesini olumsuz etkiledi. Ancak bu zorluklara rağmen, dijitalleşmenin hızlanması ve teknolijiye yapılan yatırımların devamı ambalaj sektörü için uzun vadede ümit verici unsurlar olarak değerlendirilebilir.
2024 Yılında Sektörün Genel Görünümünü şöyle sıralayabiliriz:
1. Yüksek Maliyetler ve Kârlılık: Maliyetlerdeki artış ve enerji maliyetlerinin yükselmesi,bunun yanında ekonomideki durgunluk matbaa ve ambalaj sektöründe maliyet baskısını artırdı. Özellikle uygulanan sıkı para politikası ,talepdeki azalma ile birleşince fiyatları olumsuz etkiledi.. Bu durum, firmaların kârlılık oranlarını düşürürken, maliyetleri kontrol altına almak adına çeşitli verimlilik artırıcı önlemler alınmasını zorunlu kıldı.
2. Dijitalleşme ve Teknoloji Yatırımları: Matbaa ve ambalaj sektörü, 2024 yılında dijitalleşmenin avantajlarından yararlandı. Özellikle dijital baskı teknolojileri, hızlı ve küçük ölçekli baskılar için tercih edilir hale geldi. Ambalaj sektöründe ise akıllı ambalaj çözümleri ve çevre dostu üretim yöntemlerine olan talep arttı. Bu da firmaları, yenilikçi teknoloji yatırımlarına yönlendirdi.
3. Sürdürülebilirlik ve Çevre Dostu Ürünler: 2024 yılında sürdürülebilirlik, ambalaj sektörünün ana trendlerinden biri olmaya devam etti. Çevre bilincinin artmasıyla birlikte, geri dönüştürülebilir malzemelerden yapılan ambalajlara talep büyüdü. Hem tüketiciler hem de markalar, çevre dostu ambalajlara öncelik verirken, bu yönde inovasyon yapan firmalar pazar avantajı elde etti.
4. İhracatın Artan Önemi: yerel pazarın daralması, ihracatın önemini daha da artırdı.Ancak döviz kurlarındaki durağanlık ihracat için önemli bir tehlike.. Buna rağmen ambalaj sektörü, Avrupa ve Amerika gibi pazarlarda büyüme fırsatları buldu. Türk matbaa ve ambalaj firmaları, kaliteli ve rekabetçi fiyatlarla yurtdışına açılmayı sürdürdü. İhracata yönelik yatırımlar ve yeni pazar arayışları, birçok firmanın büyüme stratejisinin temelini oluşturdu.
5. E-ticaretin Sektöre Etkisi: 2024 yılı, e-ticaretin büyümeye devam ettiği bir dönem oldu. E-ticaretin yükselmesi, ambalaj talebini de olumlu olarak yansıyor Özellikle dayanıklı, güvenli ve çevre dostu ambalaj çözümleri, online alışverişin yaygınlaşmasıyla birlikte daha fazla talep gördü. Bu da ambalaj sektörüne olumlu yansıyan bir gelişme oldu.
2025 İçin Beklentiler ise:
· Dijitalleşme ve Otomasyon: Sektör, dijital baskı ve üretim süreçlerinde otomasyonun artacağı bir yıla hazırlanıyor. Teknolojiye yapılan yatırımlar, verimliliği artırarak firmaların rekabet gücünü korumasını sağlayacak.
· Sürdürülebilirlik Yatırımları: Çevre dostu ve geri dönüştürülebilir ambalaj çözümlerine olan talep artmaya devam edecek. Firmaların bu alana daha fazla yatırım yapmaları ve çevre düzenlemelerine uyum sağlamaları gerekecek.
· İhracat ve Küresel Pazar: 2025 yılında da ihracat, sektörün büyüme motoru olmaya devam edecek. Yeni pazar arayışları, özellikle Asya ve Amerika kıtası gibi bölgelerde fırsatlar sunabilir.
Sonuç olarak, 2024 yılı matbaa ve ambalaj sektörü için zorlu ama yenilikçi çözümlerle fırsatlar yaratılan bir yıl oldu. 2025'te teknoloji ve sürdürülebilirliğe yapılan yatırımlar, sektörde daha rekabetçi ve çevreye duyarlı bir dönem başlatacak diye düşünüyorum.
Emre Bey, Cem Ofset’in 2024 yılı değerlendirmesini yapabilir misiniz? Hedeflerinizi yakalayabildiniz mi? 2025 yılına dair beklentileriniz nelerdir?
2024 yılı başlamadan önceki öngörümüz, hem ciro hem de ihracat oranımızın artacağı, ancak yüksek enflasyon ve durağan kur politikası nedeniyle kârlılığımızın düşeceği yönündeydi. Bu doğrultuda gerekli önlemleri alarak, yılı kayıpsız hatta beklentilerimizin biraz üzerinde kapattık. 2025 yılına ilişkin öngörüm, finansmana erişim zorlukları nedeniyle paranın daha değerli olacağı bir yıl yaşayacağımızdır. 2025’in ilk altı ayını, 2024'ün devamı olarak görebiliriz. Ancak son altı ayda piyasaların daha pozitif bir ivme kazanacağını düşünüyoruz. Bu nedenle, üretimimizi en verimli şekilde yaparak dış etkenlerden en az seviyede etkileneceğimiz bir yıl olmasını öngörüyoruz.
Emre bey bir çok görev yaptığınızı biliyoruz birz bu görevlerinizden bahsedermisiniz?
2005 yılından bu yana Cem Ofset Matbaacılık Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili, Sümer Yayın Matbaacılık Reklamcılık ve Plastik Ambalaj San. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı, UNISON Kağıt Karton ve Matbaacılık Sanayi Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olup halen bu görevlerimi sürdürmekteyim. İSO (İstanbul Sanayi Odası) 27. Meslek Komitesi Başkanı , BASEV (Basım Sanayi Eğitim Vakfı) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, KASAD (Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği) Üyesi, İstanbul Sanayi Odası Vakfı Mütevelli Üyesi,Türk Kalp Vakfı Mütevelli Üyesi ve bir çok yardım kuruluşu ve vakıflarda çalışmayı kendime şiar edindim, Dr. Oktay Duran Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde hamilik görevine devam etmekteyim.
Sektöre sunduğunuz ürünler ve hizmetler hakkında bilgi verebilir misiniz? Ürünlerinizi hangi sektörler kullanıyor?
Cem Ofset, karton ambalaj alanında faaliyet göstermektedir. Gıda, kozmetik, hızlı tüketim ürünleri ve temizlik gibi birçok sektöre ürünler sunuyoruz. Aslında, ürettiğimiz ambalaj ürünleri hayatın her alanında yer almakta.
Ürünlerinizde kullanılan teknoloji ve fark yaratan özellikleriniz nelerdir?
Gerek ülkemiz gerekse firmamız, karton ambalaj üretimi konusunda kullanılan teknik ekipmanlar bakımından dünya standartlarını yakalamıştır. Cem Ofset olarak dünyadaki en ileri teknolojiye sahip makineleri kullanıyoruz. Ancak bu noktada makinelerden ziyade, şirket kültürü, hizmet anlayışı ve çağa ayak uydurma becerisinin bir firmayı rakiplerinden ayıran temel unsurlar olduğunu düşünüyorum. Cem Ofset'in, köklü kültürü, hızlı ve esnek hizmet anlayışıyla sektörde fark yarattığına inanıyorum.
İhracat konusunda neler söylemek istersiniz?
Gelişen teknoloji ile dünya artık daha küçük bir yer haline geldi. İletişim ve ulaşım olanakları sayesinde firmalar arasındaki ticari ilişkiler eskisine göre çok daha kolay kurulabiliyor. Cem Ofset olarak ciromuzun %40’ını ihracat oluşturmaktadır. Başta İngiltere, Fransa, Bulgaristan, Belçika gibi Avrupa ülkelerine ihracat yaparken, son iki yılda Amerika’yı da bu listeye ekledik. İhracat oranımızı artırmak ana hedeflerimizden biri çünkü döviz girdisi, hammaddelerin dövize bağlı olduğu sektörümüzde büyük önem taşımaktadır. Ayrıca ihracat, ülke ekonomisine katkısı nedeniyle de vazgeçilmez bir unsurdur.
Sektörün sıkıntılarından bahseder misiniz?
Sektörde üç ana sorunun olduğunu düşünüyorum. İlki, arsa bedellerinin çok yüksek olması nedeniyle fabrika yatırım maliyetlerinin de yüksek olması. Avrupa’da yatırımın %30’u arsa ve bina, %70’i teknik ekipman iken, ülkemizde bu oran tam tersidir. Bizim binaya değil, teknik ekipmana, inovasyona ve çevreye yatırım yapmamız gerekiyor. İkinci sorun, ekonomideki dalgalanmalar ve belirsizlikler. Bu durum, öngörülü hareket etme kabiliyetimizi kısıtlıyor ve rekabetçiliğimizi olumsuz etkiliyor. Üçüncü büyük problem ise kalifiye personel sıkıntısı. Yeni neslin fabrikalarda çalışma isteğinin az olması biz sanayicileri zorluyor.
Sektörde personel sıkıntısı yaşanıyor mu? Cem Ofset bu konuda ne yapıyor?
Tabii ki diğer firmalar gibi biz de personel sıkıntısı yaşıyoruz. Ancak rahmetli babam tarafından yaptırılan ve Milli Eğitim Bakanlığı’na bağışlanan Dr. Oktay Duran Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, bizim ve sektör için çok önemli bir kaynak. Okuldan her yıl yaklaşık 150 öğrenci mezun oluyor ve biz Cem Ofset olarak sürekli okulun öğrencilerine destek oluyoruz. Öğrencilere sektörel eğitimler veriyor, fabrikalarımıza gezi düzenliyor ve sektördeki önde gelen isimlerle söyleşiler organize ediyoruz.
Rakip firmalar varken müşteriler neden Cem Ofset’i tercih etmeli?
Biz her meslektaşımıza ve müşterimize ticari büyüklüklerinden bağımsız olarak saygı duyuyoruz. Devletimize karşı sorumluluklarımızı eksiksiz yerine getiriyoruz ve sadece işimize odaklanarak en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Bu sebeple sektörde ve müşterilerimizin gözünde saygın bir yerde olduğumuza inanıyorum. Firma olarak, rahmetli babamızdan miras aldığımız “Tek rakibimiz kendimizdir” felsefesini benimsiyoruz ve bu anlayışla sürekli daha iyiye ulaşmak için çalışıyoruz.
Hedefleriniz ve yatırımlarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Hedefimiz, her yıl olduğu gibi 2025’te de büyüme hızımızı korumak. 2023 yılında bir omega yapıştırma makinesi yatırımı yaparak, bu alandaki makine sayımızı dörde çıkardık. Ayrıca yeni bir fabrika inşa etme planlarımız da mevcut. Bunun yanında Türk Milli Eğitimine sunduğumuz Dr. Oktay Duran Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile sektörümüze nitelikli eleman yetiştirme konusunda çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Emre bey son günlerin konusu yapay zeka sektörümüz için ne alma geliyor bu konuda neler söylemek istersiniz?
Yapay zeka, matbaa ve ambalaj sektöründe büyük bir devrim yaratma potansiyeline sahip ve bu teknolojinin kullanımı giderek artıyor. Yapay zeka, hem üretim süreçlerini iyileştiriyor hem de müşteri beklentilerine daha hızlı ve verimli yanıt verilmesine olanak tanıyor. Matbaa ve ambalaj sektöründe yapay zekanın sunduğu bazı önemli avantajlar ve uygulama alanları şunlardır diyebilirim:
1. Üretim Süreçlerinde Verimlilik ve Otomasyon; Yapay zeka, üretim hattının daha verimli yönetilmesine olanak tanır. Baskı makineleri ve ambalaj hatlarındaki süreçleri izleyerek, potansiyel sorunları önceden tahmin edebilir ve bakım gereksinimlerini otomatik olarak belirleyebilir. Bu da üretim hattında duraksamaların ve arızaların önüne geçerek, işlerin kesintisiz ve sorunsuz bir şekilde devam etmesini sağlar. Otomatik kalite kontrol sistemleri de yapay zeka ile desteklenerek, hatalı ürünlerin hızlıca tespit edilmesi ve üretim kalitesinin artırılması mümkün olur.
2. Akıllı Tasarım ve Kişiselleştirme; Ambalaj tasarımı yapay zeka destekli algoritmalarla optimize edilebilir. Özellikle tüketici odaklı ambalajlarda, pazarlama ve tasarım ekiplerine tüketici davranışlarını analiz ederek en etkili ambalaj şekillerini ve renklerini belirleme konusunda yardımcı olabilir. Ayrıca, yapay zeka sayesinde kitlesel kişiselleştirme imkânı da artar. Ambalajlar, müşterinin özel tercihine göre hızla kişiselleştirilebilir; örneğin, promosyonel ürünlerde ya da sınırlı sayıda üretilen ürünlerde özel ambalajlar tasarlanabilir.
3. Talep Tahmini ve Stok Yönetimi; Yapay zeka, pazardaki talep tahminleri için büyük veri analizleri yapabilir. Geçmiş satış verileri, mevsimsel trendler ve piyasa koşulları gibi değişkenleri analiz ederek, gelecekteki talep seviyelerini daha doğru bir şekilde öngörebilir. Bu da üretim planlamasının ve stok yönetiminin optimize edilmesine yardımcı olur. Gereksiz stok birikimlerinin ve malzeme israfının önüne geçilirken, üretim esnasında hammaddelerin en verimli şekilde kullanılması sağlanır.
4. Tedarik Zinciri ve Lojistik Yönetimi; Yapay zeka, tedarik zincirinin daha iyi yönetilmesine katkı sağlar. Tedarikçilerden gelen veriler, nakliye süreleri ve malzeme temin süresi gibi faktörler analiz edilerek, üretim planları optimize edilebilir. Ayrıca, AI, lojistik süreçlerinde rota optimizasyonu ve teslimat sürelerini iyileştirerek maliyet tasarrufu sağlar ve çevresel etkiyi azaltır. Özellikle e-ticaretin artmasıyla ambalaj sektöründe lojistik büyük bir rol oynadığından, bu tür yapay zeka çözümleri önemli bir fark yaratabilir.
5. Kalite Kontrol ve Hata Tespiti; Yapay zeka, kalite kontrol süreçlerini daha hızlı ve doğru hale getirebilir. Görüntü işleme teknolojileri ile donatılmış yapay zeka sistemleri, baskı kalitesindeki hataları, renk sapmalarını veya ambalaj üzerindeki üretim hatalarını hızlıca tespit edebilir. Bu, elle yapılan kontrollerdeki insan hatasını en aza indirir ve daha yüksek bir kalite standardı sağlar.
6. Çevre Dostu ve Sürdürülebilir Ambalajlar; Yapay zeka, sürdürülebilirlik odaklı çözümler geliştirmek için de kullanılabilir. Üretim sırasında enerji kullanımını ve malzeme israfını en aza indirmek, daha çevre dostu ambalaj malzemeleri ve süreçleri tasarlamak için yapay zeka tabanlı analizler yapılabilir. Ayrıca, ambalajın geri dönüşüm sürecini optimize etmek veya biyolojik olarak parçalanabilir malzemeler geliştirmek için araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) çalışmaları yapılabilir.
7. Müşteri Deneyimi ve İnovasyon; Yapay zeka, müşteri verilerini analiz ederek tüketici davranışlarını daha iyi anlamaya yardımcı olabilir. Bu veriler, yeni ürünler ve inovatif ambalaj çözümleri geliştirmek için kullanılabilir. Örneğin, e-ticaret ambalajlarında AI, müşterilerin hangi ambalaj türlerini tercih ettiğini, hangi tasarımların daha fazla dikkat çektiğini analiz ederek firmalara değerli geri bildirimler sunabilir.
8. Akıllı Ambalajlar; Yapay zeka teknolojileri, ambalajın kendisinin de "akıllı" hale gelmesine katkı sağlar. Akıllı ambalajlar, ürünlerin tazeliğini izleyebilen, sıcaklık ve nem değişikliklerini algılayabilen sensörlerle donatılabilir. Bu tür yenilikler özellikle gıda, ilaç ve sağlık sektöründe büyük bir fark yaratabilir. Yapay zeka, bu sensörlerden gelen verileri analiz ederek, ürünlerin taşınması veya saklanması sırasında ortaya çıkan riskleri en aza indirebilir.
Sonuç: Matbaa ve ambalaj sektöründe yapay zekanın kullanımı, üretimden tasarıma, müşteri deneyiminden sürdürülebilirliğe kadar pek çok alanda büyük avantajlar sağlamaktadır. Bu teknoloji, sektörde verimliliği artırırken, firmaların rekabet gücünü de önemli ölçüde artırmaktadır. Gelecekte yapay zeka, sektörde daha fazla inovasyona ve çevre dostu uygulamalara öncülük edecek ve sektörün dijital dönüşümünü hızlandıracaktır diye düşünüyorum.
Sektöre ve müşterilerinize mesajınız var mı?
Hiçbir zaman umutsuz olmamak gerekiyor. Hayatta zorluklar ve sıkıntılar olacaktır, ancak içimizdeki istek ve arzu olduğu sürece kazanan biz olacağız.